5 Nisan 2009 Pazar

Zeytin - Zeytinyağı - Zahter


Güneşe susamış toprakları, askerden gelen oğlunu kucaklar gibi sarmalarken güneş;

Öper ve hayat bağışlar ölü tohumlara...

Ve bu tohumlar bir cumartesi kahvaltısının renklerini oluşturacakları zamanı beklerken;

Yavaş yavaş gelen kervanın sahibini sorar hancı.

Düşler Tarlası cevabını alınca;

En güzel odayı ve şilteyi hazırlar.

Develere su ve ot getirilir.

Çünkü;
Bir an önce tadılması gereken lezzetler vardır yükünde...


Düş Tarlaları şimdi de Türkiye’nin en önemli oluşumlarından biri olan İmeceevi’nin ürünlerini sizlerle paylaşmaya başlıyor.
Kazdağları’nın Ege ile buluştuğu Küçükkuyu’daki bu ekolojik çiftliğin sınırlı sayıdaki ürünlerinin lezzeti damağınızda uzun süre unutulmayacak anılar bırakacak.

Hiçbir tarım ilacı, suni gübre kullanmadan yetişen zeytinler “dövmeden” toplanarak keten çuvallara koyulur ve geleneksel (antik) preste sıkılır. Bu kadim meyvelerin sırları şişelere dökülerek, tüketicisi ile buluşması için kapakları kapatılır.

Yine aynı zeytinler, cam kavanozlarda salamura edilerek beğeninize sunulur. Zeytinlerin bu salamura işleminde hiçbir katkı maddesi kullanılmadığı, renklerinin ve çekirdeklerinin kömür gibi olmamasından bellidir.

Ve yine Düş Tarlaları düşündü, düşündü ve zeytinyağı ve zeytine en çok yakışan baharat karışımını Ürdün topraklarından buldu getirdi. Yabani kekik ya da dağ kekiği denilen “zahter” i tatmanız ve keşfetmeniz için binlerce kilometre yol yaptırdı kervanlarına...Zahter ayrıca içinde bulunduğu karışıma da isim verir. Bu karışımın içinde bir çeşit dağ kekiği olan zahter ve özel baharat karışımı bulunur.

Ekmeğin zeytinyağına bandırılmasından sonra bu karışıma batırılarak yenilmesi bazı toplumlar için vazgeçilmez bir lezzettir...

Afiyet olsun...