borsa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
borsa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ağustos 2024 Cumartesi

Borsa Hikayeleri 4 / Borsa Serçesi

Yıl 994 ortalari. İstanbul'da can sıkıntısından sıklıkla bindiğimiz boğaz gezisi vapurundayız. Hava bayağı güneşli ama yakmıyor. Alt katta ortadaki alana çökmüş, adını hatırlamadığım bir gazetenin ekonomi sayfasındaki borsa serçesi adlı yazarı okuyorum. Birden kafamı kaldırıp Zafer'e bu işe girmeliyiz diyorum. Vapur yalıların yanından geçiyor. Zengin hayatlar yarım ekmek ithal uskumrudan büyük balıklar vaadediyor.

Ertesi gün Pazartesi. Elimizdeki tek veri kaynağı her hafta pazar günü çıkan Ekonomist dergisi. Orada yazanlardan, tablolardan çıkardığım sonuçlara göre Sarkuysan hissesi almaya karar veriyorum. Fakat bir aracı kurumda hesabım yok. Üniversiteden arkadaşım olan Engin'in Eczacı Yatırım'daki hesabından aliyoruz. 20 dolarlık falan sanıyorum tüm paramız. O sıra zorunlu stajımı Merter'de bir tekstil firmasında yapıyorum. Hava sıcak, bir hayal lazım. Hayatımı maaşlı ve istemediğim bir işi yaparak geçirmek istemediğimi yazdığım şu cümlede 25 sene çalışıp emekli olduğumu görmek gülümsetiyor. Yine o zamanlar tabi ki fiyatların ne olduğuna ulaşmak bizim için mümkün değil. Eczacı Yatırım'ın telefonunu ögrenip saatte bir arıyor, Sarkuysan'ın kodunu tuşlayıp telesekreterden fiyatını ögreniyorum. Sar kuy san, fi yat, on üc li ra yir mi beş ku ruş. Aylar geçiyor telesekreter aynı fiyatları tekrarlıyor. Her pazar  Ekonomist  dergisi çıkıyor, yalılar da çoğunlukla boş.

Bu işin böyle gitmeyecegine karar veriyorum. Önce bir aracı kurumda hesap açmak gerek diyip Sirkeci'de 4.Vakıfhan'ın içinde olan Sayılgan Menkul Değerler'in kapısından giriyorum. Hesap açmak için yüz milyon liramız olması gerektiğini söylüyor Sinan Bey. Öyle bir paramız olmadığı icin kös kös geri çıkıyoruz. Kolay pes etmiyoruz ve toplam 10 kişiden banka faizinin iki katı ile borç alıp hesabı açıyoruz.

Yavaş yavaş teknik analiz öğreniyorum. Ama elimde tek bilgisayar Amiga oyun bilgisayarı olduğundan, bu işi de bizim eve her gün giren Hürriyet gazetesinin fiyat köşesini kesip, biriktirip, gerektiği zaman ilgili hissenin fiyatlarını harita metodda işleyerek oluşturuyorum. Bir sayfa yetmez ise ki yetmediğinde genelde fiyat istediğim yere gelmemiş ve zarar etmiş oluyorum, yanına yeni bir sayfa ekleyerek devam ediyorum.

Günler günlerin ardında, seni sevmeler cumhuriyetindeyim diyor Mazhar abi. Aylık faizler yoruyor. Sermaye eriyor. Odamın duvarları aşağıdaki fotoğrafta da gözüken teknik analizlerle doluyor.


Nice oyunlar oynadığım Amiga bilgisayarımı Tophane Amerikan Pazarı'nda satıyor, üzerine de annemden 700 usd borç alıp , borçlarımızı kapatıyorum. 

Yani iki batışımın da faturası benim canım anneme kesiliyor.

Anammm, anammm garip anammm 

2 Ağustos 2024 Cuma

BORSA HİKAYELERİ 3 / FENNİ SÜNNETÇİ SUNULLAH & YAPI KREDİ BANKASI



982 yılının sanırım yazı idi. Nereden mi biliyorum? Yılı değil ama mevsimi bilmemim nedeni okulların tatil olması ve havanın sıcak olmasından oluşan kesişim kümesi. Bir şekilde pipimin geleneksel yöntemlerle kesilmesi bu tarihe kadar ertelenmiş. Sonunda Eyüp Sultan'dan kıyafetler alınmış, kocaman bir maşallah yazısı asılmış, içinde su olan adına ibibik dendiğini hatırladığım (dediğim gibi yanlış ise sonuçta bu benim hikayem ve istediğim gibi uydurabilirim) bir aletin ucundan üfleyince sesler çıktığı eğlencesine bu korku filmine bizzat katılmış olamam. Salona konulmuş olan kocaman yatağın oraya nasıl geldiğini de bilmiyorum. İlkokuldan arkadaşım Hasan, yeşil bir tabanca getirmiş. 3 tane renkli topu var. Tetiğe basınca namlusuna koyduğun rengarenk toplar kırmızı, mavi, sarı fırlıyor. O sırada beni masaya yatırıyorlar. Kirvem denen ve ne anlama geldiğini anlayamadığım kişiler, dayım ve Hristo Amca. Sünnetçi makası pipime tutturup sallıyor ve bana acımadığını ispatlıyor. O sırada sarı top Nuran Teyze'nin gözüne geliyor. Kesilen pipimin üstüne kesmeşeker kutusunun kapağını koyup yatağa yatırıyorlar. Başıma neler geldiğini ilk çişim geldiğinde anlıyorum.

Bu karmaşada sünnetim için sadece Hasan renkli toplar atan bir tabanca getirmiyor. Herkes gönlünce para ve altın da getiriyor. Annem o paraları bankaya yıllık faize yatırıp her sene gidip işletiyor. Kadıncağız her sene onu takip edip hesap defterlerini özenle saklıyor. Yıllar bu sefer 992'yi gösterip 17 yaşıma girdiğimde, üniversite kursundan arkadaşım Alparslan bana borsayı anlatıyor. Ben de bir şekilde hem kumbaramdakileri hem de annemi ikna edip bankadaki parayı Alparslan'a verip Yapı Kredi Bankası hissesi alıyorum. Hisseler inanılmaz yükseliyor. Alparslan bir gün diyor ki hisseler yavruladı. Sen bana hisseleri ver gidip bankadan yeni hisseleri alayım. Tamam diyorum. Akşam Alparslan arıyor ve diyor ki Sirkeci Yapı Kredi Bankası'na gittim. Hisseleri ben ATM'nin üstünde unutmuşum, çalmışlar. Öyle diyorum böyle diyorum olmuyor. Hisseler uçup gidiyor. Kırmızı renkli top büyük bir hızla pipime geliyor. Ama ne pipinin yarısı ne pipinin yarısından kalan sünnet parası kalıyor.

Bu yüzden bir daha Yapı Kredi Bankası almıyorum...

27 Temmuz 2024 Cumartesi

BORSA HİKAYELERİ 2 / CEVDET ABİ

BORSA HİKAYELERİ 2 


Sene 995. Sirkeci 4. Vakıfhan kalede. Geri dörtlü, Özturkler Büfe, Hacı Muhiddin, Beceren Köftecisi, Çakmakcılar yokuşundaki ciğerci. Tek forvet oynuyoruz; fotodaki Cevdet abi.

Sayılgan Menkul Değerler'in Vakıfhan'daki şubesinde 22 koltuk var. Yirmi ikinci en arka köşede. Genelde satışını karla yapıp 2 dakika keyif sürmek icin oturulur. Çünkü o mesafeden fiyatlar görülmez. Ha bir de Şemsettin abi oturur ki aslında hep Şemsettin abi oturur. Neden derseniz Sayılgan Sirkeci'de pek kimse kar etmez. Şemsettin abi de kar etmez. O ofis sorumlusudur. Çay demleme, elektrik kesilince jenaratörü açma, üç çeyrek ciğer alımı vb. görevleri vardır. Yirmi birinci koltuk ise kıdemli ve o zamanlarin efsanevi tahta dövüşcüsü Cüneyt abinindir. Yeri sabittir, kimse oturmaz.

İşte bu 21. koltuğun hemen arkasında bir dolap vardır. Yanında duran Beşiktaş efsanevi yeni açık tribününde gibidir. Tüm seans ayakta, al sat al sat. Ben o gün ön koltuklardan yer bulmuşum, ekranı seyrediyorum. Cevdet abi dolabın yanına heybeti ile kuruluyor ama ağzında sakız. Çak çuk çak. Uyuz oluyorum. Sifas aliyor, Köytas satıyor, Polylen alıyor, Nergis holding satıyor. Gumruk birligi spekulasyonu ile golleri sıralayacak. Olmuyor, zaman icinde hepsi batıyor. Ben tekstil sektöründe diye Kordsa almışım ama bunu bir Ekonomist dergisi biliyor bir de ben. O batmıyor ama çıkmıyor da.
Geriye 30 yil sonra yine aynı ciğercide yenen 3 ceyreğin fotosu kalıyor. 

Cok yasa sen aslan yurekli adam.

18 Temmuz 2024 Perşembe

Borsa Hikayeleri 1 / Kordsa


 Yıl 994. Pazar olunca Ekonomist dergisi alınır, rakamların arasında kendince dolanır, pazartesi Sirkeci 4.Vakıfhan'da seansa gitmeden önce motivasyon olsun diye boğazda yalıların önünden yürünürdü.

Bilgisayar olmadığından, olanların da teknik analizden haberi olmadığı bir ortamda, gazetenin fiyat bölümleri her gün kesilir ve harita metod defteri sayfalari selobantla yapıştirilir, noktalar bildigin nakış gibi işlenir. Sonra yükselmesini beklediğin hissenin grafigi yataginin yan duvarina asılır.

Pazartesi sabah erkenden kalkilir, istiklal caddesi, yüksekkaldirim, karaköy, galata köprüsü derken 25 dakikada 4.Vakifhana ulaşılır. Düşün iett otobüsüne verecek para yok ! 

Dealera ulaşmak ayri bir maceradir. Ekonomist dergisi Kordsa'yi tekstil sektöründe gösterdiginden , gümrük birliginden etkilenecek diye, 5 lot alış ordinosunu binbir utangaçlikla rica edersin, sigara dumanlarinin arasindan çünkü kapali alanda sigara icmek yasak degildir ve senin cigerlerin sigara dumanina hassastir.

Ögle yemegi saat 12.00'de universitede 50 birimdir. Birim diyorum cunku lira mi kurus mu milyon mu kafam enflasyonist sureclere ayak uyduramadi. Beyazit'a okula yemege gidilir ve o zamanlar iki saat seansa ara verildiginden bir de basket maci cevrilir. Ders mi? Ders Vakifhanda idi. Oradan gecersem dikey gecis yapiyordun hayata:) 

Sonra...Sonra sokaga cikamadigimiz bir pazar sabahi, elime bir Ekonomist gecti. Kordsa'yi kimya sektörüne almislar !