20 Temmuz 2025 Pazar

Sadece Zeytinyağı Değil: Bir Hikâye, Bir Yolculuk, Bir Arayış



Kerametli Robinson bir markadan çok bir evreni, bir hikâyeyi, bir yaşam biçimini anlatır. Önceki yazımda bahsettiğim gibi, insanoğlu türlü dayatmalara, kendi hür hayal ve fikirlerinin, açık hava hapishanelerinde ve istemediği işlerde, evet biliyorum, hepimizin de ihtiyaç duyduğu para ile zincirlenirken, başka olasılıkların olmadığına da ikna ediliyor. Oysa hepimiz, açık hava hapishanelerimizde çalışırken, imkansız satış başarılarının, operasyonel süreçlerin peşinden koşuyoruz. Amacım, kurumsal ve ticari hayatı kötülemek değil. Sadece onun tiyatrosal ve maskeler ardındaki düzeninin bizi, biz olmaktan alıkoyduğudur. Yoksa herkes farklıdır. Kimi rakamlarla haşır neşir olmaktan mutlu, excel dosyalarındaki formüle aşıktır. Kimi insanlarla iletişim kurmaktan ya da sayfalarca prosedür yazmaktan. Dünya, uzun bir zamandır kendine hem türev işler yaratmakta, hem sahte ilişkiler ve çıkarlar düzleminde olmayı mecbur kılmaktadır.

İşte ben sadece, sevdiğimiz işi, hakikatle, dürüstlükle, vizyonlarımızı katarak, kendimizi gerçekleştirerek yapmak tarafındayım. Bu yüzden, ben bu işe sadece zeytin toplamak, sıkmak, satmak için girmedim. Ben bu işe “Daha hakiki bir hayat mümkün mü?” diye sormadan, “ Daha hakiki bir hayat mümkün” diyerek çıktım.

Ne olursa olsun, hepimizin de şikayet ettiği konulardan biri olan, çoğunluğun yaptığı işi düzgün yapmaması konusunun nedenlerine girmeyeceğim. Bir işin, bir sürecin mükemmel olması, illa o işi sevmemiz ile alakalı değildir ama sevmediğimiz bir işi yapmak bizi mutlu etmeyecektir. Hatta biraz daha ileri giderek şunu söyleyebilirim; sevdiğin işi başkasının dayatmaları altında yapmak da, o işi zamanla sevmemene yol açacaktır.

Kendimi keşfetmeye başladığım gençlik dönemlerinden beri doğa ve toprak hep odak noktamda olmuştu. Toprakla haşır neşir olup bir şeyler üretmek isteğime, hepimizi mahkum eden para uzun yıllar pranga vursa da, en sevdiğim filmde olduğu gibi (Esaretin Bedeli / Shawshank Redemption), uzun yıllar, yılın güzeli posterinin ardında, geceleri kendime bir kaçış tüneli kazmayı ihmal etmedim. Hatta birkaç kez başarısız kaçma deneyimim de oldu. Yediğim hücre cezaları tekrar denememe engel olamadı. Çünkü dünya hırslarımız için küçük, hayallerimiz için büyüktü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder