Çocuk iken bir kaset vardı. Üzerinde mavi çizgiler olan arka fonu beyaz kaset. O kaseti döndüre döndüre, babamın getirdiği konsollu araba teybinde dinlerdim. Bir şey anlamazdım İngilizce idi. İngilizce, İngiltere'den bile uzaktı o zamanlar. Kendi İngilizcemle söylerdim sözlerini. O konsollu araba teybi de çalıntı imiş iyi mi? Babama satan adam bir arabadan çalmış. Teybi bizden geri aldıkları son ana kadar dinledim. Dinlediğim sıralar babamı da biraz karakolda sorguladılar sanırım. Adamın suçu yok tabi ama ben o sürede kaseti 1-2 kez daha dinlemişimdir.
Sonra hep bir kenarlarda saklandı o kaset. Ben de saklanmasında emek sarfettim. Hatta sana şöyle söyleyeyim. Lise de Heavy Metal dinlemeye başladığımda ve bu sefer çalıntı olmayan, kayıt bile edebilen bir teybimiz olduğunda, o mavi çizgili kaset üzerine bir şey kaydedilmeden o dönemi atlatmıştı. Gençlik yıllarımda merak ettim tabi bu kasette çalan şarkıların kime ait olduğunu. O zamanlar teknoloji müsait olmadığından kolay olmadı bulmak. En sonunda şarkıların Eddy Grant'e ait olduğu anlaşıldı.
Şimdi aklımın farklı taraflarında farklı düşüncelere tezahürat yapan adamlar, bir fikir üzerinde en sonunda mutabık kalıp kesinlikle "bazı şeyler kısmettir" diye hep bir ağızdan bağırmaya başladıklarında kulaklığımda Eddy Grant çalıyordu. Ta çocukluğumun ufuk çizgisinde görülebilen en uzak noktalarında çalan Eddy Grant. Yani bazı şeyler kısmetti. Ya da kaderdi. Onca itiraz eden olur, olacaktır. Bana da çok dediler, kendi içimde bölündüm sorguladım. Geldiğim Eddy Grant noktasında polisler de babamın bir suçu olmadığını anladıkları gibi ben de kesinlikle bazı şeylerin kısmet oldugunu anladim.
Balık tutanlar iyi bilir kısmeti. Bazen balığa gidersin, sağ yanındaki, sol yanındakiler balıkları çeker dururlar. Onların iğnelerinden takarsın, aynı derinliğe salarsın, dua edersin, sağ ayağını kaldırır, en olumlusundan pozitifinden düşünürsün. O balık sana gelmez. Yan taraftakiler çekmeye devam eder. İşte o an artık ben zorlamayacağım, seni bilmem. Gider eve mi yatarım, yaz ise şortumu giyer denize mi girerim. Yok yok, kulaklığımı takar Eddy Grant dinlerim. Çünkü her şeyi yapabileceğimizi , kendimizi geliştirmemiz gerektiğini söyleyen her zırvadan sıkıldım. Sıkıldım, elimden gelen her şeyi yaptığıma inanmayanlardan. O yüzden "bazı şeyler kısmettir".