2 Mart 2025 Pazar

4 ekmek, pişkin olsun !

 


Çok önce idi. Ehliyet alacağım yaşa geldiğimde, tekerlekli ve vitesli arabaların ortadan  kalkmasından korkacak kadar önce idi.

Babamın oto kaporta boya dükkanı olmasından mı idi bu merak, yoksa klasik bir erkek çocuğu merakı mı idi bilemiyorum. Ama hepsinden öte içimdeki bitmek tükenmek bilmeyen yol sevdası idi sanırım. Ya çok hızlı giden vasıtalar olsa ve hatta bizim kullanmamıza gerek olmasa? Allah korusundu, yatarken küçük bir çocuğun bu konuda dua etmesi kadar endişe verici idi.

Dün akşam aklıma geldi, babam sanki dükkanda hiç cumartesileri güveç yapmazdı. Sanki hep hafta içi yapardı. Babam hafta içi genelde işçilere öğle yemeğini kendi yapardı. En kötü annem evde yapar ve ben alır getirirdim. Ama babam yaparsa, önce kollarını sıvar, ellerini beyaz el sabunu ile yıkar ve işe girişirdi. Kahverengi büyük güvecin içine büyük büyük doğrardı sebzeleri. Güveçte hep mutfak tezgahı gibi kullandığı, yola bakan cephedeki tezgahın üstündeki küçük  tüpte pişerdi.

Baba dedim anlatsana nasıl yapardın güveci? Yapardım işte diye geçiştirdi. Biraz zorladım. Önce et alırsın Muharrem'den dedi. Evet, et Muharrem amcadan alınırdı. Eti genelde kendisi gider alırdı, beni nadiren yollardı. Beni kesinlikle fırına yollardı. Hep ayni tonla ve hep aynı sözle. "Fırına git, dört pişkin ekmek al, Doğan Ustanın oğlu olduğunu söyle". Evet Doğan ustanın oğlu olduğunu söylemek zorundaydım. Nefret ederdim söylemekten ama hep söyledim. Neden mi ? Eğer ekmek pişkin olmazsa ve ben Doğan Ustanın oğlu olduğumu söylemezsem vay halime. Eğer söyler ve fırıncı pişkin ekmek vermezse vay fırıncının haline. Herkes görevini yaptı diye hatırlıyorum. Ekmek hep pişkindi.

Dükkana geri döndüğümde, yazıhanenin önündeki alçak masanın üstüne gazete kağıdı serilmiş, dört bir tarafına Billur Tuz poşetinden tuz dökülmüş, kaşıklar konmuş (çatal olmazdı çünkü güveç kaşıkla yenirdi), bazen de dörde bölünmüş soğanlar ilave edilmiş olurdu. Ekmek gelince elini beyaz sabunla yıkamış ustalardan biri ekmekleri bölerdi elleri ile. Ortalık  boya öncesi macunu zımparalayan boyacı ustasının üstüne sinen koku, pişkin ekmek, beyaz sabun  ve güveç kokusu ile dolardı...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder