Ruhumun Endülüs'ten İstanbul'a, İznik'ten İsfahan'a, Patagonya'dan Arjantin'e, Porto Rico'dan Vancouver'a bütün şehirleri işgal altında ey okur !
Bütün kalemlerim kırılmış, bütün zamanlarım çalınmış, oğlumun yanağını okşayacak ellerim bağlanmış, gözlerime miller çekilmiş, ayaklarım yollarını unutmuş...
Yaşadığım günler ıstırap olmuş. Hayallerim dipsiz bir kuyunun içinde üstüne taşlar atılmış...
Sokaklarım ıssız, bulutlarım kısır...
Ruhum işgal altında ey okur !
Şimdi ne yapmalı? Bu esaret altında, gözler önde esirliği çekmeli mi? Bazen yapmıyor değilim hani? Gözyaşlarım içime aka aka göller oluyor, adalar oluşuyor, yalnız başlarına... Robinson'lar yaşamaya başlıyor. Ve sonra herşey yeniden başlıyor...
Sonra...Sonra o Robinson'lar birbirlerini görüyor...Ruhumun bütün adalarında ve göllerinde yalnız olmadıklarını anlıyorlar...Birleşiyorlar, güçleniyorlar...Ve şöyle sesler duyuyorum uzaklardan...özgürlük...özgürlük...
Sonra...Sonra...Baş harfleri büyüyor...Özgürlük oluyor...Özgürlük...
Bir kalem çıkartıp geliyor biri eski sandıklardan. Yazmaya başlıyorum...Alacakaranlıkta uykumdan uyanıp yazmaya başlıyorum...Elimin birinin bağı çözülüyor, oğluma dokunuyorum...Gözlerim bulanık da olsa görüyor... Yürümeye başlıyorum karanlıkta...Çekiç sesleri geliyor bir sokakta, bodrum katında...Kılıçlar dövülüyor özgürlüğe...
Biri taşları çıkarmaya başlıyor hayal kuyusundan...Derken Endülüs'te bir sufi bir şarkı zikrediyor ve bir İspanyol kardeşim gitarının tellerine hiç olmadığı kadar asi vuruyor...Derken korkuyorlar bizden...İkinci harfi de büyüyor...ÖZgürlük...
Aman vermeden...Susmadan, susturulmadan...Hayal etmeyi bırakmadan...Geceleri yürümeyi unutmadan...Tüm Robinson'lar ve adalar ve göller için...İçimizdeki tüm yalnızlıklar için...İsfahan ve Granada için...Kayıp zamanlar ve hikayeler adına....En önemlisi ÖZGÜRLÜK adına !
İşgal bitsin ey okur !